Bebeklerde 6. aydan itibaren ek gıdaya geçiş anneleri haftalar öncesinden düşündürmeye başlayan bir problem. Hangi besinlerden başlayacağım? Her şeyden ne kadar vermem lazım? Ya yemezse? Herkes karışırsa? Ya tatile çıkarsak? Doğal olanı olmayandan nasıl ayırt edeceğim? Alerji yapan besinleri nasıl bileceğim?
Ek gıdaya geçiş sırasında, her şeyden önce günümüzde annelerin çok fazla kaynaktan bilgi almaya çalıştıkları için kafası karışıyor ve endişeleri katlanarak artıyor. Her şeyden önce ek gıdaya geçecek annelerin, bunun o kadar da korkacakları bir şey olmadığını ve sakin bir şekilde bebekleri için bir beslenme planı oluşturmaları gerekiyor.
1. Kural: Doğallık
Ek gıdaya geçiş sırasında anneler mecbur olmadıkça bebeklerinin yemekleri kendileri hazırlamalı ve kullandıkları yağdan, sebzelere, etlerden yemişlere kadar doğal olmalarına özen göstermeleri gerekiyor. Organik sebze, meyve seçimi yapan annelere genellikle “bütün bir ömür organik mi besleyeceksin? Bırak alışsın” denir. Oysa ki kimyasallara alışmak diye bir şey yok. Bebek büyüten anneler özellikle üç yaşına kadar hiç bir kimyasal içermeyen, temiz ve doğal tarım yöntemleriyle üretilen besinlere yönelmeliler. Çünkü üç yaşına kadar çocukların beyin korteksleri çok incedir ve kimyasal emilimine daha açıktır. Bu da çocukların kimyasal besinlerden bizden daha fazla etkilendiklerini göstermektedir. Ayrıca çocuk beslenmesinde kimyasallara dikkat edilmezse çocuğun persentil hesaplamalarında da yanlışlıklar ortaya çıkabilir.
2. Kural: Gıda Alerjisine Karşı Üç Gün Deneyin
Bebekte gıda alerjisi olup olmadığını anlamanın en iyi yolu üç gün boyunca aynı yiyeceği değişik şekillerde yedirerek tepkilerini gözlemlemektir. Bebeklere hangi aylarda ne tür besinlerin verilebileceğini öğrendikten sonra aynı besini yedirdiğinizde vücudunda kabarma, kızarma olup olmadığını, solunumunun değişip değişmediğini gözlemleyebilirsiniz. Eğer bir besine karşı gıda alerjisi olduğunu fark ederseniz hemen o besini vermeyi keserek doktorunuza bilgi verin.
3. Kural: Zorlamayın
Bebekler ek gıdaya geçişte zorlanabilir. Ancak genellikle 6. ve 9. aylar arası çiğneme güdüsünün en güçlü olduğu aylardır ve bunu iyi değerlendirmek gerekir. Bebeğe ek gıda olarak sadece püre ve çorba türü besinler yerine eline alıp kemirebileceği parmak yiyecekler hazırlamak gerekir. Çocuklar eğer bir hastalıkları yoksa genellikle acıkınca yerler ve doyunca da bırakırlar. Yemekleri öğün olarak planlayın ve yemesi için zorlamayın. Anneler genellikle çocuklarının az yediğinden şikayet ederler. Ama nedense arada yenen elmaları, muzları, yemişleri “yiyecekten” saymazlar. Çocuğunuzu gözlemleyin. Diş çıkarma döneminde hafif bir kilo kaybı ve iştahsızlık doğaldır. Çocuğunuzun persentil hesaplamasında bir sıkıntı yoksa endişe edecek bir durumda yok demektir. Eğer aşırı iştahsızlık ve kilo kaybı varsa doktora danışmak gerekir.
4. Kural: Şekere Alıştırmayın!
Çocukları şekerli muhallebilerle beslemenin yanlışlığı artık çok kişi tarafından bilinse de yine de özellikle anneanne ve babaanneleri bu konuda ikna etmek kolay olmayabiliyor. Çocuğu şekerle ne kadar geç tanıştırırsak o kadar iyi. Çünkü şeker bağımlılık yapıyor. Ancak yine de muhallebi yapılacaksa şeker yerine pekmez kullanmak, çikolata, lokum vs. yerine doğal incir , kayısı, cennet hurması kurusu gibi besleyici ve sağlıklı gıdalara yönelmek iyi bir çözüm olabilir.
5. Kural:Rahat Olun!
Anneler ve babalar çocukları için en doğru yöntemi bulduklarına emin olduklarında bunda ısrarcı olmalılar ve hayatı kendilerine zehir etmeden bunu doğal bir süreç olarak yaşamalılar. Her şeyden önce artık doğru bilgiye ulaşılabilecek kaynaklar çok fazla ve çok yakında. Tatil planlarını yaparken çocuğun nasıl besleneceğini de düşünmek, seyahatlerde çocukları sağlıklı beslemek ve çocuğu yemekten soğutarak ilerleyen yaşlarda daha büyük beslenme problemleri yaşamamak bilinçli anne ve babaların elinde.