Bahar aylarında havanın ısınması ve çiçeklerin açmasıyla ortaya çıkan arılar ekosistemin şüphesiz en önemli canlıları. Farklı türleri bulunan arıların önemi üç kelimeyle açıklanabilir: hayatımızın devamlılığını sağlamaları. Size abartılı gelebilecek bu tabiri Albert Einstein yıllar önce dile getirmiş: “Arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece dört yıl ömrü kalır.” Çünkü arılar yok olursa önce bitkiler, sonra hayvanlar ve zamanla da insanlar yok olur. Arı ölümlerinin arttığı ve arıların kaybolmaya başladığı şu yıllarda alternatifler yaratılmaya çalışılıyor. Umarım çok geç kalınmadan arıların önemi algılanabilir ve dünyanın dengesi daha fazla bozulmadan, onları koruma altına alırız.
Gıda Devamlılığı İçin Arıların Önemi:
Doğada çok önemli bir yere sahip olan arılar ikiye ayrılır, bunlar yaban ve bal arılarıdır. Yaban arıları meyve ve sebze oluşumu için dölleme yaparlar. Bal arıları ise çiçek döllemesinin yanı sıra bal, arı sütü, propolis yapar ve çiçek tozu toplarlar. Çiçek tozunun veya polenin toplanması esnasında çiçeklerdeki dölleme işlemi tamamlanır. Dölleme olarak bildiğimiz bu yönteme polinasyon da denir. Bu yöntem sonucu döllenen bitkiler bize meyve ve sebze olarak geri döner. Arıların önemi aslında sanıldığından daha fazla çünkü döllemeye ihtiyaç duymadan yetişen bitki sayısı çok az. Arılar yaklaşık yüz otuz bin farklı tür bitkiyi döller. Gıda zincirinde ise bitkilerin üçte biri arılara ihtiyaç duyar. Bu da demek oluyor ki arılar yok olursa gıda zincirinde ciddi bir çöküş yaşanır.
Ekoksistem için gerekli olan arıların 2007 yılında başlayan kayıplarına “koloni çöküş sendromu” denir. Bu durumda kovanını terk eden arılar bir daha geri dönmez, kayıplara karışır. Amerika’dan sonra Avrupa’ya sıçrayan kayıplar ülkemizde de görüldü. Koloni çöküş sendromu dışında arı ölümleri de gün geçtikçe artmakta. Sonuçta paniklemeye başlayan bilim adamları robot arılar bile üretti. Robobee adı verilen bu robotları, arılara alternatif olarak sunmanın yanında gözlem yapması amacıyla da kullanmayı planlıyor. Şimdilik on beş dakika uçuş süresine sahip olan Robobee halen geliştiriliyor. Ve teknoloji yüzünden bozmaya başladığımız ekosistemi yine teknoloji ile düzeltmeye çalışıyoruz. Belki de sorunu nasıl düzelteceğimizden çok nasıl bu hale getirdiğimizi incelesek çözüm daha basit bulunabilir.
Arıları korumak için ne yapabiliriz?
Tahrip edilen doğal alanlar, hektarlarca tek tip tarım yapılması, kullanılan zirai ilaçlar ve arıların düşmanı varroa gibi parazitler arıların sonunu yavaş yavaş getiriyor. Hızlıca beton yığını haline gelen dünyamızda arıların önemi konusunda insanlar bilinçlendirilmeli. Eğer sizde bu durumdan şikayetçiyseniz, mümkün olan yerlere ağaç dikebilir ya da arıların sevdiği bitkileri ekebilirsiniz.
Emekli olmama az kaldığı için araştırma yapıyorum. Bilgi alabileceğim oldukça detaylı çalışmalarınız var. Elinize sağlık…