Paketli gıdalarda kullanılan koruyucu maddeler, yapay tatlandırıcılar ve çeşitli kimyasalların yiyecekleri “besin” olmaktan çıkardığı gerçeğiyle uzun zamandır yüz yüzeyiz. Aylarca dolapta durduğu halde bozulmayan yoğurtlar, yenmeyecek hale geldiğinde bile üzerinde hiç küf olmayan peynirler, bir türlü ekşimek bilmeyen kremalar hayatımınız bir gerçeği haline geldi. Bu yüzden artık besin zehirlenmesi vakalarına daha sık rastlanıyor çünkü paketli gıdaların bozulduklarını anlamak çok zor.
Paketli Gıdalardaki Bilinmeyenler
Aslında paketli gıda sınıfına giren hazır gıdaların pek çoğu ile ilgili bilmediğimiz, bilsek de pek önemsemediğimiz bir gerçek var: “Bu gıdalar zaten raftayken de bozuk!” Son kullanma tarihleri o kadar da önemli değil. Zaten gerçekte peynir olmayan, içeriğinde katkı malzemelerinin yanı sıra “dolgu” malzemeleri de bolca bulunan bir şeye peynir demek pek mümkün değil. Klasik peynirlerin hiç birinde süt, peynir mayası ve tuz haricinde bir şey olmaz. Ancak piyasada peynir diye satılan hazır gıdaların çoğunda nişasta kullanıldığı acı bir gerçek. Bozulduğunda küf oluşturmayan bu peynirleri mutfakla haşır neşir olan herkes çok iyi tanıyor aslında. Sadece peynir mi? Hazır çorbalardan, tavuklara, şarküteri ürünlerinden, meyve sularına kadar doğal olmayan bu gıdalar sağlığımızı tehdit ediyor.
Peki bu ürünlerindaha raftayken bile “taze” ve doğal olmadığını bildiğimiz halde neden tüketmeye devam ediyoruz. Özellikle çocuklarımızı uzak tutmamız gerekirken neden bu gıdaları çocuklarımıza yediriyoruz?
Bunun bir kaç sebebi var aslında: En bilinen sebebi kolaylık. Evet maalesef gıda alışverişini sadece bir alışveriş olarak görüyoruz. Bunun direkt hayatımızı etkileyen, geleceğimizi tehdit eden bir şey olduğuna dair bir algı oluşturamıyoruz. Mesela ekonomik olduğu için küçük ekranlı bir tv satın alabiliriz ve burada ekonomik davranmak doğru bir tercih olabilir. Ama gıda söz konusu olduğunda yaygın ve kolay olana yönelmek hayatımız açısından ciddi bir tehlike arz ediyor. Ama şimdi kim arayacak gerçek peyniri, meyve suyunu kim sıkacak, evde zeytin yapmakla kim uğraşacak. Hayatımız zaten yeteri kadar yoğun ve yorucu, değil mi? Değil!
Doğal Gıdaların Değeri Anlaşılacak!
Doğal gıdalar dururken bilinçsiz bir şekilde paketli gıda tüketen insanlar için bu “zehir, “sağlıksız” ve “tehdit edici” sözcükleri pek bir şey ifade etmese de bir nebze olsun rahatsızlık hisseden insanlar için evde yapım tekniklerine yönelmek ve doğal gıda üreten küçük üreticileri bulmak bir zorunluluk haline geliyor. Hele ki zaten rahatsız hissederek aldığınız bir krem peynirin içinde kristal tuz gibi ama çok kötü kokan kalıntılarla karşılaşıyorsanız!
Evet korkutucu değil mi? “Dünya nüfusu çok fazla, gıda sanayisi gelişmek zorunda yoksa biz yiyecek bir şeyler bulamayacağız” söylemlerini bir tarafa bırakıp gıda güvenliğimizi acilen talep etmemiz gerekiyor. Üreticiyi, doğal gıda imal eden kişileri destekleyerek kendimizi bu acımasız çarktan çıkarabiliriz. Emin olun bir iki ürünle başladıktan sonra tüm mutfağımızda paketli gıda yerine doğal gıdalar alacak ve biz içimize sine sine yemek yemenin tadına yeniden kavuşacağız.