Geleneksel tarımda kullanılan girdilerin doğa ve insan üzerindeki olumsuz etkilerini; geleneksel tarım ürünleriyle ekolojik tarım ürünlerini karşılaştıralım.
EKOLOJİK TARIM: Bozulan ekolojik sistemin yeniden tesisi için; İnsan ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan tarımsal üretimde doğa kurallarına, ekolojik bütünün işleyişine uygun, doğaya ve insana zarar vermeyen yöntemler kullanılarak yapılan üretim şekline verilen ad. Diğer bir deyişle tarımsal üretimde doğaya insana zararlı sentetik ve zehirli girdiler yerine doğaya ve insana zarar vermeyen organik gübre ve ilaçlarla yapılan tarım şekli.
ORGANİK ÜRÜN: Ekolojik tarımla üretilen, üretimden tüketime kadar tüm aşamalarda denetlenen ve belgelenen ürüne verilen ad. Ekolojik tarımda hayvan gübresi, yeşil gübreleme deniz yosunu, torf, kompost, bitkisel preparatlar ve şelatlar kullanılır. Hastalık ve zararlılarla biyolojik mücadele sertifikalı ilaçlarla kovucu bitkiler, tuzak bitkiler, gıda, renk ve cinsel tuzaklarla mücadele edilir gıda tamamen temiz ve besin değerleri yüksektir.
Organik ürün konvansiyonel üründen tat, kuru madde, sertlik, dayanıklılık, aroma, lif, vitamin ve mineral bakımından farklıdır. Organik gıdanın, normal gıdadan daha sağlıklı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bir örnek verirsek organik elma geleneksel elmaya göre, fosfor bakımından %31.9 meyve etinin sertliği bakımından %14.1 teknik kalite yani ağırlık, sertlik, şeker, asit mineral madde bakımından 14.7 lif olarak %8.5 fenol bakımından %18 duyumsal değerlendirmede %14 yaşamsal kalite endeksi bakımından %67 oranında yüksek değerlere sahiptir. Diğer veriler şöyle Jane üniversitesinde yapılan araştırmalarda organik sütlerde konvansiyonel olanlara oranla 3 kat daha fazla linoleik asit bulunmuştur. Bu yağ asitlerin kanser önleyici olduğu bilinmektedir. Organik yumurtalarda lesitin miktarı daha yüksek bulunmuştur. Yumurta lesitini damardaki kolesterolü bloke etmektedir. Patates ve soğanda magnezyum %29, demir %21 daha fazla çıkmıştır. Selenyum, çinko ve krom gibi iz element oranları da yüksektir. Organik sistemlerde kimyasallar kullanılmadığı için sebze ve meyvelerde daha bol antioksidan oluşur. Daha çok likopen, daha bol vitamin C bulunur. Bu araştırmalar gösteriyor ki KONVANSİYONEL ÜRÜNLERLE BESLENEN İNSANLAR BESİNLERDEN VÜCUDUNUN İHTİYACI OLAN, VİTAMİN, MİNERAL, ANTİOKSİDAN VE ESER ELEMENTLERİ YETERİNCE ALAMAZ. Hastalıkların %80 i nin zararlı besinlerden kaynaklandığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Oysa haftada 40 adet toprak kökenli madde alan insanın ekstradan vitamin mineral ihtiyacı olmaz ve kolaya kolay hastalanmaz. Bilim adamları çok eski tarihlerden kalma 30–40 metre boyundaki dev ağaç fosillerini bitki fosillerini incelediklerinde fosil bünyesinde yeryüzündeki 107 elementten 104’ünün bulunduğunu tespit etmişler. Bitkinin ne kadar sağlıklı olduğunu siz düşünün. Oysa şimdiki bitkilerin bünyesinde çok az element vardır. Toprak aç, bitki aç, hayvan aç, insan aç, hastalıklarla dolu kalitesiz bir yaşam ve erken ölüm.
Hoşça Kalın!
Hüseyin Serdar Tanal – Ekolojik tarım üreticisi ve danışmanı, Akçaeniş Köyü Çevre-Kültür-Kalkınma ve Dayanışma Derneği kurucu başkanı araştırmacı yazar, çevre – kültür gönüllüsü – doğaperest.