Yarın…
14 Ekim 2016…
Benim için büyük gün…
İzmir Karşıyakalılar için büyük gün…
Bu toprakların bağımsızlığı için zorlu mücadele vermiş bilim insanları için büyük gün…Yarın… Türk tarımının korunması mücadelesinde atılan anlamlı bir adım…
Orada olacaktım; programımı yapmıştım; ve fakat hastalık adım atmama izin vermiyor. Ama nitelikli bir kalabalık toplanacağından eminim; çünkü bir büyük bilim insanına teşekkür etmek hepimizin boyun borcu!
Kimden mi bahsediyorum?..
Birkaç yıl önceydi; cezaevinden çıkmıştım ve Anadolu’da konuşmalar yapıyordum. Gittiğim yerlerden biri de Bergama oldu. Ergenekon-Balyoz kumpaslarını anlatıyor; bunun bir emperyalist proje olduğundan bahsediyordum…
Bergama’da dolaşırken bir büst dikkatimi çekti: Şili’de katledilen devlet adamı Salvador Allende‘ye benziyordu! Şaşırdım.
Sordum; “Tarhana Osman” dediler.
Bilmiyordum; Bergama’da öğrendim; Osman Nuri Koçtürk‘ün kim olduğunu ve yaptıklarını…
Sonra SÖZCÜ‘de pazar yazısında hayatını yazdım:
CIA’nın hedefindeki gıda uzmanı: “Tarhana Osman”
– Büyük gıda yalanlarına karşı mücadele vermiş isim…
– ABD’den pompalanan gıda üretimi ve beslenmeyle ilgili ezberleri bozan akademisyen…
– Gıda yönünden kendi kendine yeten ender ülkelerden olan Türkiye’nin, yanlış tarım politikalarıyla ithal tarım pazarı haline getirileceğini ilk kaleme alan yazar…
– Kimyasal yiyeceklerin insan sağlığını nasıl perişan ettiğini yazdığında kara listelere alınan beslenme uzmanı…
– Ülkesinde dışlanan, aç bırakılan ve suikaste uğrayan bir yurtsever Osman Nuri Koçtürk…
CIA LİSTESİNDE
Osman Nuri Koçtürk (1918-1994)…
Gıda-beslenme tehlikesine ilk dikkat çeken bilim insanıydı.
Neler söylemedi neler yazmadı ki…
Örneğin…
ABD 1960 başında soya fasulyesi üretiminde dünya birincisi oldu; ve soya ürünleri fazlalığına pazar açma çabası içine girdi. Bu nedenle Türkiye gibi ülkelerin soya ekimine karşı çıktılar. Zorla Türkiye’ye soya yağı ihraç ettiler! Tabii ki ithal soya yağı ayrıca margarin olarak evlere girdi! Tüketilen bu sert yağın miktarı, sıvı yağa göre yüksekti; ve bu kalp ve damar hastalıklarına neden oluyordu.
Osman Nuri Koçtürk’ün isyanı, işte bu ABD’nin dayattığı margarine oldu.
Bu arada ithal ürünlere karşı, zeytinyağı ve tarhana gibi sağlıklı gıdaları yemeyi öğütlediği için adı, “Tarhana Osman”a çıktı!
Fakat… Margarinlere karşı zeytinyağını savunmasının ardından; önce radyo yayınlarına son verildi. Ve sonra, Konya’ya yaptığı bir gezi sırasında saldırıya uğradı; öldürülmek istendi; şans eseri kurtuldu.
Amerikan Soya Birliği davetlisi olarak 1962’de katıldığı ABD gezisinde Osman Nuri Koçtürk’ün fikirleri değiştirilmeye çalışıldı. Baskılara kayıtsız kalınca, işsiz aç bırakılacağı tehditlerine kadar varan tepkilerle karşılaştı.
Tabii Senatör Haydar Tunçkanat tarafından 1966’da açıklanan ve basında “Türkiye’de Nötralize Listesi” olarak adlandıran CIA raporunda, Türkiye’de pasifize edilmesi gereken isimlerden arasında gösterildi.
Geri adım atmadı…
“Gıda Emperyalizmi” ve “Açlık Korkusu” gibi kitaplar yazdı.
ABD’nin, “Yeşil Devrim” diye yutturduğu kimyasal gübrelere, GDO’lu ürünlere, hibrit tohumlara savaş açtı.
Bu direnci yüzünden 12 Eylül 1980 darbesinde işkence bile gördü!
Tarımını ve insanı korumak için yaptıklarının hangisini yazayım ki…
Soner Yalçınkaya’nın Sözcü’deki yazısını devamını okumak için tıklayın.
