Fethiye, Dalaman, Gökova bölgelerinden topladığı narenciyelerle enfes reçeller yapan Nilhan Hanım, butik üretimine emekli olduktan sonra başlamış ve adını “Nil Reçel” olarak belirlemiştir. Önceleri, farklı meyvelerle reçel yapmayı hobi edinmiş olsa da daha sonra kendini geliştirmeye karar vermiş. Sık sık Fransa’ya seyahat ettiği için aşina olduğu ünlü “reçel kraliçesi” Christine Ferber’i daha yakından incelemeye başladı. Ferber’in reçellerinin neden bu kadar lezzetli olduğunu uygulamalı şekilde öğrenmeye karar veren Nilhan Hanım, Christine Ferber’in reçel yapımı okuluna katıldı.
Christine Ferber’in yalnızca mevsim meyveleriyle reçel yaptığını, şeker oranını ise normalin altında ayarlayıp damağı yormayan bir tat elde ettiğini gören Nilhan Hanım, Türkiye’de unutulmuş geleneksel reçel yapma yöntemlerini yeniden hatırlamış. Türkiye’ye döndükten sonra reçel yapmak için yepyeni bir sistem yaratmaya karar vermiş. Ahşabın buharı hızlıca emerek meyvelerin terlemesini engellemesi için atölyeyi tamamen ahşapla kaplamış ve ağzı geniş kalaysız kırmızı bakır kazanlar yaptırmıştır. Bakır kazan kullanımı aslında çok eskiye dayansa da pahalı ve meşakkatli oluşu nedeniyle unutulmaya yüz tutmuş. Nilhan Hanım ise bu yöntemi her ne olursa olsun uygulamaya kararlıymış çünkü reçel en ideal rengini ve kıvamını bu kalaysız bakır kazanlarda pişerse alırmış.
KOSGEB’den yardım alarak tüm üretim hazırlıklarını tamamlayan Nilhan Hanım kolları sıvamış. O da Christine Ferber gibi meyveleri en taze olduğu kendi mevsiminde ve kendi yöresinden toplamış. İçine yalnızca %40-%60 oranında Torku toz şeker koyarak 4 kg’lık kalaysız bakır kazanlarda pişirmeye başlamış. İçine hiçbir zaman limon tuzu koymamış ve en başından beri Nil Reçelleri’nde taze sıkma limon suyu kullanmış.
Nilhan Hanım’ın leziz ve özgün reçellerinin bergamot, Bodrum mandalinası, portakal, çilek gibi çeşitleri ÇiftçidenEve Sosyal Pazar Yeri’nde kahvaltılarınızı taçlandırmayı bekliyor. Süt Reçeli de bir başka Nil Reçel lezzeti… Mutlaka denemelisiniz!